Muris Muvazaası Davalarında Tüm Süreçler ve Detaylar

  • Ana Sayfa
  • Blog
  • Muris Muvazaası Davalarında Tüm Süreçler ve Detaylar
Muris Muvazaası Davalarında Tüm Süreçler ve Detaylar

Muris Muvazaası Davalarında Tüm Süreçler ve Detaylar

Muvazaa ve mirastan mal kaçırma, miras bırakanın diğer mirasçılarını haklarından mahrum etmek amacıyla yaptığı hukuki işlemlerdir. Bu durumda, miras bırakanın gerçek niyeti, resmi işlemlerde görünenin aksine olabilir. Örneğin, bir taşınmazın bağışlanması gereken durumda, satış gibi gösterilmesi yaygın bir yöntemdir. Tarafların gerçek iradesi, gizli anlaşmalarla şekillenir ve bu durumda yapılan işlemler geçersiz sayılabilir.

Bu tür işlemlerde asıl amaç, saklı pay sahibi mirasçıların tenkis davası açmasını engellemektir. Ancak, miras hakkı ihlal edilen her mirasçı, mahkemeye başvurarak işlemin geçersizliğini talep edebilir ve terekenin eski haline dönmesini isteyebilir.

Muvazaanın unsurları arasında, görünüşte yapılan bir hukuki işlem, taraflar arasındaki muvazaa anlaşması, mirasçıları aldatma amacı ve gizli bir sözleşme bulunur. Görünüşteki işlem, üçüncü kişileri yanıltmak için yapılırken, gizli sözleşme tarafların gerçek niyetini yansıtır. Gizli sözleşme, şekil şartlarına uygun olduğu sürece geçerli kabul edilir.

Mirastan mal kaçırma yöntemleri arasında, tapulu taşınmazların satış olarak gösterilmesi, ara malik kullanılarak devir yapılması, ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ve bağışlama sözleşmeleri sayılabilir. Bu işlemler, tarafların gerçek iradelerine aykırı olduğu için geçersizdir.

Ancak, bazı durumlar muvazaa kapsamına girmez. Kadastro işlemleri, gerçek bedel karşılığı yapılan devirler, mirasçı rızasının olduğu paylaşımlar, taşınır malların devri, vasiyetname yoluyla kazandırmalar ve uzun süreli kira sözleşmeleri bunlara örnek gösterilebilir. Bu durumlarda, tarafların iradesi açık ve hukuka uygundur.

Miras hakkı zedelenen her mirasçı, muris muvazaası davası açabilir. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar veya evlatlık olmak üzere, miras bırakanın aldatmak istediği kişiler dava açma hakkına sahiptir. Mirası reddeden veya mirasçılıktan çıkarılan kişiler ise bu hakkı kullanamaz.

İspat yükü, davacı mirasçıya aittir. Tanık beyanları, bilirkişi raporları, keşif ve diğer yasal delillerle muvazaa iddiası desteklenmelidir. Taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasındaki fark, miras bırakanın ekonomik durumu, aile ilişkileri ve diğer somut deliller bir arada değerlendirilmelidir.

Zamanaşımı konusunda genel kural, muris muvazaası davalarında süre sınırı olmamasıdır. Miras bırakanın vefatından sonra her zaman dava açılabilir. Ancak, Kadastro Kanunu’na göre, kadastro tespitine itiraz edilmeden kesinleşen tapu kayıtlarına karşı on yıl içinde dava açılmazsa, bu hak düşer.

Sonuç olarak, muris muvazaası davalarında somut delillerin titizlikle incelenmesi gerekir. Ekonomik durum, aile dinamikleri ve yerel unsurlar, davanın seyrini belirleyebilir. Bu davalar, miras hukukunda adaletin sağlanması için önemli bir araçtır.

0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Avukat Melih Başyiğit | Ayrancılar Avukat, İzmir Avukat, Torbalı Avukat

Av. Melih BAŞYİĞİT

Yazar

"Ben Avukat Melih BAŞYİĞİT, 35 yaşındayım ve İzmirliyim. Doğup büyüdüğüm bu güzel şehirde adaletin sesi olmak için yıllardır büyük bir özveriyle çalışıyorum..."

Yorum Yaz

Avukat Melih Başyiğit | Ayrancılar Avukat, İzmir Avukat, Torbalı Avukat